28 Eylül 2010 Salı

Moda da Salaş Elbiseler bu kış hüküm sürecek...


Her şeyden önce elbisenin, herşeyin yerine geçtiği bir eğilimle karşı karşıyayız.
Elbise işin içine girince de haute couture detaylar işin içine girmiş.
Şöyle ki, eskiden büyük terziler çizim yapmazlar manken üzerinde çalışırlardı;
sonra model teğelle dikilerek prova mankeninden çıkartılır , tüm pile ve drapeler işaretlenir ve kalıp çıkardı. Kısacası, model önceden hayal edilemeyecek ya da izah edilemeyecek kadar interaktif bir şekilde manken üzerinde soluk bulurdu.
İşte drapeler ve düğümlü modeller 19. yy’da böyle ortaya çıkmıştı...
Bu kış ve önümüzdeki yaz elbise, gömlek ve tuniklerde bu ruh var.
Görüntü çok volümlü, kilo saklayan cinsten hiç bir simetri söz konusu değil.
Çokca kumaş kullanılması gereken bu modellerde, ya çok ince viskos, örme kumaş ya da ipek kullanılmış...

23 Eylül 2010 Perşembe

Silk & Cashmere ile Moda Tarihine Yolculuk

1930 Elsa Schiaparelli Jabolu Modeller











Moda da bu yıl çok seslilik hakim ama en çarpıcı detay, elbisenin moda tahtına oturması…Öyle olunca Haute Couture detayları işin içine girmiş. Yüksek dikiş olarak tercüme edebileceğimiz bu kavram, 20.yy başlarında tasarımcılarının prova mankeni üzerinde metrelerce kumaşı alıp interaktif bir şekilde kişiye özel ya da o güne özel bir ilhamla öngörüsüz hazırladıkları koleksiyonlar olarak açıklanabilir.

1925 Kimono Stili



20.yy’ın ortalarına yaklaşınca çılgın değişim dönemi başlamış; çünkü moda her akımı her ucu denemiş, yaşamış bu esnada da toplum bilinci gelişmiştir. Öyle olunca 70’ler den sonra bir marka akımı başlamış, o da 21.yy’ a girdiğimiz şu yıllarda miyadını doldurma sürecine girmiştir.
1925’ler de modernize edilen Kimono stili ceketleri, 1930’lar da Elsa Schiaparelli’nin jabolu modellerini, 1950’ler de Joseph Guttman’ın tasarladığı ilk triko elbiseyi,yine 1950’ler de Sirdar’ın yaptığı double triko yaka kazakları bugün vitrinlere koysak hiç yabancılık çekmezdik. 70’ler den sonra Haute Couture yerini hazır giyime bıraktı ve efsane modacılar birçok detayı döne döne kullandı.


1950 Joseph Guttman Triko Elbise

Silk &Cashmere’in moda tarihiyle ve modayla iç içe yaşayan, işlerine adeta aşık ekibi bu yıl modanın multinostaljik detayını dışa vuran zarif detaylarla donatılmış bir koleksiyon hazırlamış.
Tüm zamanlarda giyilebilecek modayı yaratmaya kendini adamış bir marka olan Silk & Cashmere, bu yıl ki moda mesajına öylesine oturmuş ki, koleksiyonu incelerken ve modellerin tasarlanma hikayelerini dinlerken gerçekten tarihi bir yolculuk yapılıyor. Küçücük bir detaya, serpiştirilecek bir pula, eklenecek bir fiyonga, kullanılacak bir düğmeye, seçilecek bir dantele karar vermenin böylesine uzun bir yolculuk gerektirdiği, vizyonun ve moda bilincinin bir koleksiyona nasıl etki ettiği görülüyor.Kendi klasiğini yaratma konusunda Türkiye’nin en başarılı markası olarak sayabileceğimiz Silk&Cashmere, moda tarihine damga vuran belli başlı çizgileri yansıtıyor.


1950 Double Triko Yaka Kazak




15 Eylül 2010 Çarşamba

Silk & Cashmere 'den Fashion's Night Out 'a özel birbirinden güzel sürprizler...


16 Eylül 2010 gecesi İstanbul’da, Vogue Türkiye’nin öncülüğünde bir alışveriş şenliği olan Fashion’s Night Out gerçekleştirilecek. Geceye kaşmir ve ipek tutkunlarının vazgeçemediği markası SILK & CASHMERE’de damgasını vurmaya hazırlanıyor.
SILK & CASHMERE gece için müşterilerine birbirinden güzel sürprizler hazırladı. İstinye Park, Citys’s Nişantaşı ve Valikonağı mağazaları gece 24’e kadar açık kalacak. Özel indirimler, dans gösterileri ve sürprizlerle SILK & CASHMERE bu özel organizasyonda müşterilerine unutulmayacak bir alışveriş gecesi yaşatmaya hazırlanıyor. Bu mağazalarda üzerinde ‘bugüne özel 23:59’ a kadar açığız’ yazan 200 TL ye 50 TL indirim çekleri dağıtılacak.
Gece de İstinye Park ve Nişantaşı City’s mağazalarında SILK & CASHMERE müşterisine özel tango gösterileri yapılacak. Tango gösterileri yapacak çiftler
SILK & CASHMERE tasarımcılarının eşsiz şallarıyla hazırlayacakları süslemeler eşliğinde sergileyecekleri dans show ile izleyenleri büyüleyecekler.
Bu güzel gece de sizleri de aramızda görmek istiyoruz.

Saygılarımızla,
SILK & CASHMERE

12 Eylül 2010 Pazar

2010 Sonbahar / Kış Erkek Hırka Modası



Bir zamanlar sadece dedelerimizin sıklıkla kullandığı hırka ve yelekler, bu kış sezonunda ön plana çıkıyor.
Klasik hırka modelleri son yıllarda erkek gardroplarında yerlerini almaya başladı. Erkeklerin okul yıllarından beri çok da ilgi çekmeyen klasik hırka modelleri artık olmazsa olmazlar arasında bulunuyor. Bugünün hırka modelleri, moda bilincine sahip günümüz erkeği için şık ve pratik bir çözüm.

Pratik Erkek Hırkası

Birkaç model vardır ki, diğer giysiler arasından pratiklik adına öne çıkar. Hırka da kesinlikle bu modellerden biri...Kesinlikle basit, kolay giyimli ve klasik olan hırka, geniş renk, malzeme,baskı ve kesim yelpazesine sahip bir model. Günün her saatinde giyilebilme ve istendiğinde çıkarılabilme özelliği yüzünden de erkeklerin tercih sebebi...




Erkek Hırka Modelleri

Asla “Ben hırka giymem” demeyin. Hırkanın sıkıcı olduğunu düşünen erkeklerden olabilirsiniz. Oysa ki klasik bir hırkayı içine giyeceğiniz spor bir gömlek ya da t-shirtle kendi tarzınızı çok rahat yaratabilirsiniz. Kendi tarzına uyabileceğinizi düşündüğünüz modeli aramak için hiç bu sezon ki kadar seçeneğiniz olmamıştı. Biri mutlaka size gore !


Renkler

Erkekler her ne kadar siyah ve grilerden vazgeçmek istemese de, renk erkek gardrobunda gerekli bir element...Bu kış sezonunda biraz daha farklı renklere evet diyorsanız; hardal, misty mavi, bordo renklerini seçmenizi öneriyoruz. Eğer giydiğiniz hırka rengi parlak ve canlıysa, içinize giyeceğiniz gömleği daha naturel renklerde tercih etmelisiniz. Naturel gri tonlarda seçeceğiniz bir gömlek, beyaz bir gömlekten çok daha uygun olacaktır.



Kış Soğuğundan, Yazın Serin Akşamlarına

Hırkayı sadece çok soğuk havalarda giymek için olduğunu düşünmeyin. Bu kış boyu giyeceğiniz kaşmir ve yün hırkalar, gelecek yazın serin akşamlarında da daha ince dokusuyla sizin vazgeçilmezlerinizden olacak. Bu dönem de daha cesur renklerde; canlı bir yeşil veya elektrik mavi bir hırkayı jean ve beyaz t-shirtle rahatlıkla kullanacaksınız. 2011 yazı için şimdiden verebileceğimiz bir başka tiyo da kışın düz renklerde gardrobunuzdaki yerini alacak olan hırkaların, yazın düz canlı renklerin yanısıra, çizgili olarak da karşımıza çıkacak olması...

2 Eylül 2010 Perşembe

Shahtoosh/ŞAHTUŞ



Shahtoosh–İRAN pers dilinden gelen SHAHTUSH "KRALLARIN KEYFİ" anlamına gelir.
Bu isim Tibet antilobunun tüylerinden el ile dokunan şallara verilen addır.Bu şallar gerçekten de herzaman çok ender olmuş ve ancak çok maharetli usta el dokumacılarının elinden çıkmıştır. Kullanılan malzemenin inceliği dokuma işlevini çok zorladığından nadir bulunan oldukça değerli bir ürün olmuştur.Öylesine incedir ki el dokuması olmasına ve en az 70 x 170 m2 olmasına rağmen bir alyanstan kolaylıkla geçebilmektedir. İşte Uzak Doğu’da çok hakim olan bu yüzük şalı kültürü buradan gelmiştir.












Shahtoosh/ŞAHTUŞ

Chiru Tibet Antilobu en zor iklim şartlarında 5000 m irtifada yaşar. Evren bu canlıya üşümemesi ve kolayca hareket edebilmesi için sıcak tutan en hafif kürkü vermiştir.Bu çok özel kürk onların çok yüksek platolarda en soğuk havada dahi donmadan yaşamalarını sağlamaktadır. Nesli tükenmekte olan ve avı yasak olan bir hayvandır; kürkünden istifade etmek te kaşmir keçisinin aksine sadece onu öldürerek mümkündür.Genelde Moğolistan ve Tibet’te yaşayan bu doğa harikası antilop genellikle göçebeler tarafından takip edilmekte ve genellikle de onlar tarafından öldürülmektedirler.
İnglizler, Kaşmir bölgesinde gezerlerken Paşmina ve Shahtoosh şalı keşfetmişler ve bunu dünyaya tanıtmışlardır.Talep kısa zamanda oluşmuş ve maalesef bu da hayvanın türünün tehlikeye girmesine sebep olmuştur. Nasıl bir kara mizahtır ki bugün bile tibet antilobuna çok sert bir av yasağı vardır ama şalın ticaretini yapmak yasak değildir.
Aslında CITES (Convention on International Trade in Endangered Species)anlaşması imzalanmış ülkelerde 1979’dan beri vurmakta kullanmakta yasak olmasına rağmen başta ABD ,Hindistan ve Çin bu yasağı delmişlerdir..1990’ da Hindistan’da 75.000 adet sayılan Tibet Antilobu bu gün 200 tane olarak ifade edimektedir .Bu rakam insanlığın insafsızlığını ve sorumsuzluğunu anlatan çok çarpıcı bir istatiksel veridir. Kilosu 1.250 dolara alıcı bulmaktadır. Batı pazarında bir şal 8500 dolara alıcı bulmaktadır.Bir Chiru’dan 150 gr elde edilmekte dolayısı ile bir şal için 2 Chiru öldürülmektedir.Birçok vahşi hayatı koruma dernekleri 1990’lar da harekete geçmiş ve çok büyük zorluklarla Chiru çiftlikleri kurmuşlardır. Birçok kere göçebeler tarafından saldırıya uğramışlar ve CHİRULAR KAÇIRILIP ÖLDÜRÜLMÜŞLERDİR.
Sayıları çok olan bu organizasyonlar sayesinde Chiru hala nesli olan bir hayvandır ama risk altındadır.
New York’ un ünlü department storlarından Bergdorf Goodman1995’ te Shahtoosh reklamı yapmış ve slogan olarak “nadir ve krallara layık” ı kullanmıştır .Bu da insan ve hayvan haklarının en ileri sanıldığı en modern ülke olan ABD için ironik ve dramatik bir haber değil midir?